İftar yemeği için gittiğimiz bir kampta karşılaştık onunla. Kemiklerine geçen derisiyle, annesinin kucağında, yarı baygın uyuyordu.
Annesi kıtlıktan kaçıp gelmişti. Saatlerce yürümek zorunda kaldıkları göçün ardından sütü kesilmiş ve bebeğini doyuramamıştı uzun süre. Parası olmadığı için hastaneye de gidememişti.
Karşımızdaki çaresiz kadın, beklemekten başka bir yol bulamadığını söylüyordu. Çocuğun iyileşmesini beklemek ya da…
Ülkedeki Türk doktorlar sayesinde ertesi gün hastaneye kaldırdık Arifetu bebeği. Meğer yetersiz beslenmeden bu hâle gelmiş 16 aylık bebek. Arifetu için gereken tedavi ücreti çok az bir miktardı ama ekmek bile bulamayan bir aile için bu ücret bile zordu.
Aradan iki hafta geçti ve şimdi böyle gülümsüyor Arifetu.