Türkiye, Afrika, Suriye, Asya’da Umuda koştuk
Umuda Koşanlar Derneği olarak 11 Ayın Sultanı Ramazan’ı bir kez daha yaşayabilmiş olmanın sevinci içerisindeyiz. Bu mübarek ayda birbirimizi tanıyabilmek, anlayabilmek, paylaşabilmek ve el ele verip gönüllere köprü oluşturabilmek umudu ile çıktığımız bu yolda hem yurt içi hem yurt dışı faaliyetleri gerçekleştirmek nasip oldu. Bağışlarını bizlere vererek yardıma muhtaç insanlara ulaşmasını sağlayan siz hayırseverlerimize teşekkür ediyoruz.
Umuda Koşanlar ekibi olarak, mesafeler ayırt etmeksizin tüm canlıların birbirinde hakkı olduğuna inanıyor ve bunun için herhangi bir fark gözetmeden asıl ihtiyaç sahiplerine gücümüz yettiğince koşmaya çalışıyoruz. Bu sebeple, geçtiğimiz Ramazan ayında da bereketin yayılmasına, gözlerde parlayan umutlara vesile olmaya çalıştık.
Evimizden yola çıktık
Bu Ramazan’da evimiz Türkiye’den ilk etapta 100 adet ihtiyaç sahibi aile için erzak kolisi, bayramlık kıyafet ve oyuncak yardımları ile faaliyetlerimize başlayıp, halka halka dünyanın başka yerlerindeki Müslümanlar ile buluştuk. Toplu iftarlar verdik, sevinçlerine ve şükürlerine ortak olarak, kardeşlik bağlarımızı kuvvetlendirdik. Güzel anılar biriktirdiğimiz bu mübarek ayın sonunda, yeni tebessümlere şahit olmak, başka insanların hayatlarına dokunabilmek için gelecek Ramazan’ı dört gözle bekliyoruz.
Asya’da Ramazan bereketi
İçerisinde bulundukları ağır şartlardan biraz olsun sıyrılıp, yalnız olmadıklarını hissettirmek adına Umuda Koşanlar ekibi olarak Arakanlı mültecilerin yanındaydık. Dünyanın en büyük insanlık dramlarından birinin yaşandığı Bangladeş’teki Arakanlı mülteci kamplarına giderek hayırseverlerimizin maddi ve manevi desteklerini ulaştırdık. Yaşanan drama bizzat şahitlik ettik. Dertlerine bir nebze de olsa çare olabilmek adına rahmet ve merhamet ayı Ramazan’da 500 kişiye toplu iftar yemeği verdik.
Umut Kıtası Afrika
Afrika’nın sıcak çöllerinde susuzluk ve yokluk ile mücadele eden kardeşlerimizin durumunu bir kez daha yerinde gözlemleyip, kendileri ile temasa geçtik. “Yok” kelimesinin ne yazık ki tam karşılığını bulduğu topraklarda yaşadıkları zorluk ve imkânsızlıklara bir umut ve destek olmak istedik. Adını ‘Umut Köyü’ koyduğumuz ve geçtiğimiz aylarda teslim ettiğimiz 50 evin içerisinde yaşayanlara erzak yardımında bulunduk. Hayatlarında hiç oyuncak görmemiş çöl çocuklarına Türkiye’den getirdiğimiz oyuncak paketlerini ve balonlarımızı hediye ettik. Onlarla oyunlar oynadık, şarkılar söyledik. Dil bilmek önemli değildi, gönül diliyle tüm anlaşılması zor cümleleri ortadan kaldırdık. Ayrıca yine Türkiye’de özel olarak üretilen mis kokulu sabunlarımızı da çocuklarımıza verdik.
Yine aynı bölgede “Umut Yuvası” projesiyle inşaatı süren yetimhane ve okullarımızı ziyaret edip, çocuklarla buluştuk. Erzak dağıtımı, kurban kesimi, iftar ve bayramlık dağıtımlarını gerçekleştirerek, onlara yalnız olmadıklarını ve hâlâ yaşanabilir bir dünya ile umudun var olduğunu hatırlatmaya çalıştık.
Bunlarla birlikte yine Afrika’da ihtiyaç sahibi 1000 kişiye sadaka ve zekatları elden teslim ettik. İki farklı köye giderek, toplam 500 paket erzak dağıtımı gerçekleştirdik. Yaklaşık 500’e yakın çocuk ve öğretmenleriyle başka bir yetimhanemizde iftar organizasyonu düzenleyerek kah güldük, kah hüzünlendik. Çocuklarımızın gözlerindeki mutluluk ve sıcaklık bize bu beraberliğin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmaya yetti. Birlik olmanın önemini yüreğimizde hissettik.
Kardeş Topraklarını Rotamıza Kattık
Son 7 yıldır iç savaş mağduru olan kardeş toprak Suriye’ye doğru “Kardeşlerimize umut olmaya geldik” diyerek yeniden yola çıktık. Büyük bir organizasyon düzenleyerek, iki ayrı gruba toplamda 1000 kişilik iftar verdik. Kendilerini yalnız hissetmemeleri için tüm kalbimizle yanlarında olduğumuzu hissettirmeye çalıştık.
Ramazan Bayramı’nı Birlikte Kutladık
‘Çocuklarımızın gülümsemesi olmadan kutlanan bir bayram bizim için eksik kalır’ dedik. Bu düsturdan hareketle 200 çocuğumuza hediye bayramlık alarak, mutluluklarına ve heyecanlarına şahitlik ettik. Bayramımız nihayetinde bayram oldu. Hep beraber mazlum coğrafyalardaki çocuklarımızın yanında olup, gönül bağlarımızı daha da kuvvetlendirmek adına daha büyük bir heyecan hissettik.